Kuruluş Gerekçesi. 1995’te yurda dönen Ali Nesin, eğitim verdiği üniversite öğrencilerinin yetersizliğini görerek, onları önce akşamları evinde, sonra haftasonları Nesin Vakfı’nda ağırlamış, bu da yeterli olmayınca 10 yıl boyunca Türkiye’nin çeşitli yörelerinde her yaz 6-7 haftalık yazokulları düzenlemiştir. Son üç yılında bütün Türkiye’ye açılan yazokulları büyük rağbet görmüş ve son derece verimli geçmiştir. Zamanla her yaz konaklanacak, yemek yenilecek, ders yapılacak, çalışılacak, çamaşır yıkanılacak mekânların bulunmasının zorlukları ve maliyeti anlaşılmış ve sadece matematiğe ayrılmış bir mekân yaratmanın cazibesi üstün gelmiştir. Sonuçta Matematik Köyü projesi ortaya çıkmıştır. Nesin Vakfı’na ait olan Matematik Köyü tamamen halkımızın bağışlarıyla ve gençlerin gönüllü emeğiyle imece usulüyle kurulmuştur ve 2007’den beri gençlere hizmet vermektedir.
Matematik Köyü’nün Amacı. Kuruluşunda sadece üniversite öğrencilerini hedefleyen Matematik Köyü, yoğun talebe dayanamayarak kuruluşundan bir yıl sonra kapılarını ilkokuldan lise ve üniversiteye kadar her seviyede öğrenciye açmıştır.
Amacı araştırmacıların ilgi alanına giren (dolayısıyla araştırmaya yönelik) matematiği öğrencilere tanıtmaktır. Eğitmenler ülkenin ve dünyanın dört bir yanından Köyümüze gönüllü gelen akademisyenlerdir.Matematik Köyü kâr amacı gütmez. Yegâne amacı gençlere matematiği öğretmektir. Matematiği sevdirmek için özel bir çaba harcamayız çünkü matematiğin öğrenilince mutlaka sevileceği düşüncesindeyiz. Müfredata, üniversite giriş sınavlarına ya da herhangi bir eğitim ya da sınav sistemine bağlı değildir, sadece profesyonel matematikçilerin anladığı anlamda matematiği gençlere öğretmeyi ve böylece gençleri matematiksel araştırmaya heveslendirmeyi amaçlar.Ancak kurumsal destek alamadığımızdan ve finansal yükün altından başka türlü kalkamadığımızdan, geçen yıl bilim amaçlı programlarımızı desteklemek amacıyla, üzülerek, üniversiteye giriş sınavına yönelik programlar düzenlemek zorunda kaldık.
Şu anda öğrenci konaklaması için toplam yatak kapasitesi 145 olan 14 koğuşumuz ve eğitmenlerimiz ve çalışanlarımızın konaklaması için toplam yatak kapasitesi 36 olan 19 evimiz bulunmaktadır. Konaklama tesisleri dışında, 2 kapalı dersliğimiz ve 200 kişilik konferans salonuna sahip yaklaşık 5000 kitaplık bir matematik, sanat ve felsefe kütüphanemiz vardır. Kadın ve erkek hamamları dışında ortak kullanıma açık banyo sayımız 9, tuvalet sayımız ise 20’dir. Kışlık kapasitesi 110 olan bir yemek salonumuz ve oldukça geniş bir mutfağımız vardır. Bunların dışında 4 açıkhava dersliğimiz, çalışma seti adını verdiğimiz bir açıkhava alanı, uyku mevkii adını verdiğimiz bir başka açıkhava alanı ve güneşten korunaklı bir açık hava yemek alanımız vardır. Binalarımız taştan yapılmıştır. Yaz aylarında öğrenciler çadırlarda da kalabilirler. Köy’ün kuytu köşelerinde öğrencilerin yalnız kalarak çalışabilecekleri küçük ve sevimli alanlar olduğu gibi, daha kalabalık gruplar olarak buluşabilecekleri alanlar da mevcuttur.
Ocak ve şubat aylarına rastlayan aratatilde de lise ve üniversite programları düzenleriz. Aynı anda en fazla 150 kişinin konaklayabildiği bu programlar olabilecek en üst düzeydedir.
Tüm millî ve dinî bayramlarda kısa da olsa mutlaka bir program düzenlenir.
Matematik Köyü tatiller dışında da ziyaretçilere açıktır. Tatiller dışında ilkokuldan üniversiteye kadar her seviyede eğitim kurumu Köy’e günübirlik ya da bir haftaya kadar uzayabilen ziyaretler gerçekleştirebilir. 2013’te Matematik Köyü kendi düzenlediği programlar dışında 2.674 gence hizmet vermiştir. Bu tür program dışı gezilerde Ali Nesin ders verir.
1) Gençleri soyut düşünceyle tanıştırmak, gençlere matematik zevkini aşılamak, gençlerin yoğunlaşma kapasitelerini ve soyutlama becerilerini artırmak.
2) Matematiksel ve bilimsel eğitim görmek isteyen liseli gençleri, akademisyenlerden ders aldırarak üniversiteye hazırlamak, üniversitede kendilerini ne beklediğini göstermek,
3) Maddi imkânlardan yoksun başarılı ve çalışkan gençlere fırsat tanımak,
4) Daha önce muhtemelen görmedikleri bir matematik göstererek gençlere lisede gördükleri matematiğin dışında olağanüstü güzel bir dünyanın varlığını hissettirmek olarak belirlenmiştir.
Lisans ve lisansüstü yazokulunun amaçlarını şöyle özetleyebiliriz:
1) Matematik öğrencilerinin uzun yaz tatillerini akademik yönde değerlendirmek ve birbirleriyle tanışmalarına ve birbirinden öğrenmelerine olanak sağlamak;
2) Genelde müfredatlara sığmayan temel, ilginç ve önemli konuları sunarak ve/ya da müfredatta olan bazı konuların ayrıntılarına inerek öğrencilerin eksikliklerini tamamlamak;
3) Çesitli üniversitelerdeki öğrencilerin başka üniversitelerin öğretim üyelerinden ders almalarını sağlamak ve öğrenciler arasında iletişimi ve bilimsel işbirliğini artırmak;
4) Öğrencileri araştırmaya teşvik etmek, öğrencilerin yıl boyunca çoğu zaman kaybolan matematik heyecanlarını tekrar alevlendirmektir.
Yazokullarımızın, başlangıçta amaçlarımız arasında olmayan ama daha sonra gözlemlediğimiz yararları (bunlara ikincil amaç diyebiliriz):
5) Öğrenciler, deneyimli matematikçilerle 24 saat bir arada yaşayarak, aynı ortamı, aynı atmosferi paylaşarak, bilimsel tavır, yaşam biçimi, hayata bakış, çalışma/düşünme biçimi gibi sözle ancak muğlak biçimde anlatılacak bazı nitelikleri kazanmışlardır;
6) Yurtdışına bulunan doktora öğrencilerimiz yaz tatillerinde bir iki hafta Türkiye'de ders vererek, hem ülkeyle ilişkileri pekişmiş hem de birbirleriyle tanışarak ortak çalışma yapmalarına fırsat yaratılmıştır.
7) Büyük şehirlerde yasayan ve kabuğuna çekilmiş bazı öğretim üyelerinin toplumsal bir görev yerine getirmeleri ve ülkeyi ve ihtiyaçlarını daha iyi tanımaları sağlanmıştır.
8) Biraz daha ileri seviyedeki öğrenciler bildikleri konularda arkadaşlarına seminer vererek “öğretmenlik” deneyimleri artmıştır.
Öğrenciler bulaşık, temizlik, yemeğe yardım, bahçe sulama gibi Köy’ün günlük işlerine, dönüşümlü olarak günde bir-iki saat ayırmakla mükelleftirler.
Dersler ve günlük işler dışındaki zamanlarını öğrenciler istedikleri gibi geçirebilirler. Üniversitelilerin büyük çoğunluğu ve liselilerin üçte biri kadarı bu boş zamanlarında da toplu olarak ya da tek başlarına matematik çalışırlar. Bilenin bilmeyene anlattığı, kardeşliğin ve paylaşımcılığın hüküm sürdüğü, herkesin inancını dilediği gibi yaşayabildiği, kimsenin hayata bakışını sergilemekten kaçınmayacağı, “mahalle baskısı”ndan uzak özgür bir ortam yaratmakla gurur duyuyoruz.
Yazokulu sonunda öğrencilere diploma, berat gibi bir belge verilmez. Genellikle sınav yoktur, olduğunda da not verilmez.
Düzenlediğimiz diğer programlar da belki bir iki istisna dışında yukardaki şablonu izlerler.Fiziksel Koşullar. Nesin Matematik Köyü, İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı olan Şirince köyünün 1 kilometre uzağındaki Kayser dağının yamaçlarındadır. Toplam arazi 22 dönüm dolayındadır ve doğanın içindedir. İnşaat esnasında kaydadeğer bir ağaç kesimi olmadığı gibi, kuruluşundan bu yana Köy’e ve yakın çevreye 4000’den fazla ağaç ve büyük bitki dikilmiştir.
Etkinlikler. Programlarımız doğal olarak okulların tatil olduğu dönemlere rastlar. En uzun ve en yoğun dönemimiz 3 aydan fazla süren ve günde 150 ila 250 arasında lise ve üniversite öğrencisinin katıldığı yaz dönemidir. Yazları, matematik bölümü öğrencilerine yönelik dersler devam ederken, lise öğrencilerine yönelik her biri ikişer haftalık 6 ya da 7 program gerçekleştirilir. Yazokullarına dair daha fazla bilgi ileride verilecektir.
Yazokullarımızın Amaçları. Lise programlarımızın amaçlarını şöyle özetleyebiliriz:
Yazokulunda Yaşam. Lise öğrencileri, her biri ikişer saat olan dört derse katılarak, günde en az 8 saatlerini sınıfta geçirmek zorundadır. Ayrıca lise öğrencileri için haftada en az üç gün iki saatlik etüt vardır. Üniversite öğrencileri ise günde en az 4 saatlerini sınıfta geçirmek zorundadır. Haftada 6 gün ders yapılır. Haftanın en az üç günü gece seminerleri düzenlenir. Tatil günlerinde isteyen öğrencilerle bir geziye gidilir. Yemekten sonra ya da ender olarak öğle arasında program dışı konuşmaların, gösterilerin, tartışmaların, müzik dinletilerinin ve konserlerin de olduğu olur. Köy’de televizyon, radyo, genel müzik yayını gibi yoğunlaşmayı engelleyecek öğeler yoktur.
Yazokulu Öğrencileri. Yazokullarımıza Türkiye’nin dört bir köşesinden (ama doğal olarak daha çok büyük şehirlerimizden) başvurulmaktadır. Genellikle orta halli ve yoksul ailelerin çocukları başvurmaktadır. Öğrencinin, velisinin zorlamasıyla değil kendi isteğiyle Köy’e gelmesi esastır. Öğrencinin başvurusunun kabul edilmesi için başarı kriteri aranmaz ve bunun için ayrıca bir sınav yapılmaz. Öğrencinin matematiği öğrenmek istiyor olması ve en azından liseye geçmiş olması kabul edilmesi için yeterli nedendir. Nitekim birçok öğrenci, Köy’e geliş nedenlerini “matematiğe son bir şans daha vermek” türünden açıklamalarla anlatmıştır. Bu koşulu sağlayan hiçbir öğrenci yerimiz olduğu sürece reddedilemez, yazokulunun ücretini ödeyecek ekonomik olanaklarından mahrum bile olsa. Bu değişmez ilkemiz internet sitemizde ve broşürlerimizde açık açık yazmaktadır.
Neden Liselilere Matematik Köyü?
Bilindiği üzere, matematik dersi genel olarak öğrencilerin korkulu rüyasıdır ve birçok öğrenci matematikte başarısızdır. Oysa matematiksel düşünebilme, soyutlama, çıkarım yapma, sonuçları öngörme, modelleme ve planlama becerileri çağdaş insan için mutlak gereksinimlerdir.
Matematiğin gerçekten de diğer dallardan daha zor olduğu doğru olabilir. Ancak matematiğin zor olması illa matematikten hoşlanmamak anlamına gelmemeli... Zorsa zor...
Deneyimlerimiz matematikte başarısızlığın çoğu zaman başarısızlık korkusundan kaynaklandığını gösteriyor. Nitekim, ne kadar zor olursa olsun bilmeceyle, sudokuyla ya da akıl oyunlarıyla uğraşmaktan korkmayan bir genç, yapamayacağını hissettiği bir matematik problemiyle uğraşmayı, hatta problemin kendisini anlamayı reddedebiliyor, dolayısıyla probleme yoğunlaşamıyor. Çünkü matematikte başarısızlığın kırık not alma, bir üst sınıfa geçememe, üniversiteye girememe gibi tüm yaşamı etkileyen sonuçları var.
Matematiksel zekânın hemen hemen herkeste eşit olduğuna inanıyoruz. Başarısızlık korkusu ortadan kaldırılırsa ve gence probleme yoğulaşabilme imkânı tanınırsa, herkesin matematiği sevebileceğine inanıyoruz. Matematikte önemli olan probşmei çözmek değil, problemi anlayabilmektir. Her matematikçinin çözemediği problem sayısı çözebildiğinden çok daha fazladır.
Matematik Köyü’nde bu iki engeli (korkuyu ve yoğunlaşmayı engelleyici unsurları) ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz.
Matematik Köyü’nde sınav, not, sınıfta kalma, ceza gibi korkuyu körükleyen unsurlar olmadığı gibi, müzik, televizyon, gürültü gibi yoğunlaşmayı engelleyecek unsurlar da yoktur.
Hiç matematik sevmeyen bazı gençler, aralarından birinin deyimiyle “matematiğe son bir şans vermek için” Köy’e gelmişler ve sadece matematiğe değil, kendi zekâlarına da hayret ederek Köy’den ayrılmışlardır.
Matematik Köyü’ne matematikte olağanüstü başarılı gençler de geliyor. Ne yazık ki çoğu zaman bulundukları yörede bu gençlerin birçoğunun dinmek bilmeyen meraklarını giderecek, heyecanlarını canlı tutacak, onları yeni maceralara sürükleyecek, ufuklarını açacak bir merci bulunmuyor. Ayrıca birçok genç daha iyisini bilmediği için matematiği ÖSS'ye indirgiyor. Matematik Köyü’nde gençlere akademisyenlerin ilgi alanına giren gerçek matematik sunarak, onlara ÖSS’den öte olağanüstü bir dünyanın varlığını gösteriyoruz. Matematik Köyü sayesinde bugüne dek birçok genç üniversitede tercihini matematikten yana kullanmıştır.
Matematikte iyi olsun ya da olmasın, Köy’ü bir kez ziyaret eden bir genç tekrar tekrar Köy’e gelmekte istemekte ve gelmektedir.
Neden Üniversite Öğrencilerine Matematik Köyü?
Müfredata sığmayan ancak önemli ve temel matematiksel konuları işlemek, bazı konuların ayrıntılarına girebilmek, derinine inmek için.
Öğrencilerin Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli ülkelerindeki değerli akademisyenlerden ders almalarına olanak sağlamak için.
Gençlerin birbirleriyle tanışmalarına, araştırma gruplarının oluşmasına, işbirliğine olanak tanımak için.
Taşra-büyük şehir ve Doğu-Batı ayrımını en aza indirgemek için.
Gençlerin önemli akademisyenlerle bir arada yaşamalarını, onların yaşam ve varoluş biçimini, hayata bakışını görebilmeleri ve gereken sonuçları çıkarabilmeleri için.
Bilenin bilmeyene anlatabilmesi, anlatırken daha iyi öğrenebilmesi için.
Yurtdışında doktora yapan öğrencilerin yaz tatillerinde yurda döndüklerinde en az bir haftalarını kendi ülkelerinin öğrencilerine ayırarak araştırma konularını onlara ve birbirlerine anlatabilmeleri için.
Öğrencilerin yaz tatillerini değerlendirmek, geleceğin meslektaşları arasında dostlukların kurulması için.
Bütün bir yazı ya da yazın bir bölümünü bir arada düşünerek geçirebilmek için.